YAĞMUR DAMLASI
ÜSTÜMÜZE DAMLAYAN HER YAĞMUR DAMLASI TESADÜF MÜ SİZCE ? YA DEĞİLSE…
Bir yağmur damlası olsam. Saçına, tenine, kokuna sinsem. Esir alsam seni içime. Saçından akıp dudaklarının arasına kaysam habersizce. İşlek caddelerin ortasında yürüsek beraber, birbirimize sığınsak kimsesiz miş gibi. Evrenin her bir noktasına yağsam sığınacağın tek liman ben olsam. Kollarını açsan özgürce, etrafımda dönüp aşkla sevgiyle beni hissetsen. Sonra başını gökyüzüne kaldırıp gözlerini kapatsan kulak versen sesime. Şarkılar söylesem sana, melodiler çalıp kalp ritmini hızlandırsam. Ve sonra gittikçe sessizleşsem durulsa sesim. Yavaşlasa senin için haykıran fırtınam. Ve bu sefer dinleme sırası bende olsa. Göğüsünün üstüne konup kalp atışını dinlesem nefes alış verişlerini takip etsem. Ve güneşin doğuşuyla yağmayı bırakıp teninde kurusam, göğsünün üstünde yok olup buharlaşsam. Senden bir parça ile ayrılsam yeryüzünden. Bulutların en dipsiz koyusunda saklasam bana ait olan seni. Bütün kâinat bizim olsa gökyüzünün hakimi biz olsak. Maviliklerin arasında sevsem seni, bulutların beyazın da kaybolsam seninle. Kimsesiz olan bu evren bizden ibaret olsa. Yer gök şahit olsa sana olan sevdama. Aşkımız yere göğe sığmasa…
BİR YAĞMUR DAMLASI GİBİ DÜŞTÜN YÜREĞİME, AÇTIĞIM BÜTÜN PENCERELER SANA BAKTI YÜRÜDÜĞÜM BÜTÜN YOLLAR SANA ÇIKTI…